Bilgiler | Esalco Lojistik

Baltık Kuru Yük Endeksi, 200 yıllık geçmişi olan Londra merkezli bir endekstir. Bu endeks, baltık borsasında işlem yapan firmaların kuru yük taşıma faaliyetlerini ölçerek bedellere göre hizmet sunmaktadır. 1985 yılının Ocak ayından bu yana faaliyetlerini sürdüren Baltık Kuru Yük Endeksi, borsa verileri üzerinden sektördeki gelişmeleri takip etmek isteyenler için önemli bir referans haline gelmiştir.

Baltık endeksi, uluslararası ticarete konu olan mal taşımacılığı sektöründe yaşanan fiyat dalgalanmalarını analiz ederek sektördeki tedarik-zincir yönetimi süreçlerini desteklemektedir. Bu endeks sayesinde, kuru yük taşımacılığına dair yaşanan güncel gelişmeler ve fiyat değişiklikleri kolaylıkla takip edilebilmektedir.

Endeks, baltık borsasında faaliyet gösteren firmaların performanslarını değerlendirmek ve sektöre ilişkin stratejiler geliştirmek isteyen yatırımcılar ve profesyoneller için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Ülkemizde de giderek daha fazla ilgi gören Baltık kuru yük endeksi, uluslararası ticaretin nabzını tutmak isteyen herkes için önemli bir referans noktası olmaya devam etmektedir. 

Baltık Kuru Yük Endeksi Nedir?

Baltık kuru yük endeksi, dünya çapında tahıl, çimento, çelik, kömür gibi çeşitli hammadde ve ürünlerin takibinde kullanılan bir ölçüttür. Bu endeks, ticaret hacmi ve hammadde kullanımıyla ticaret kapasitesini gözlemleyerek sektörün nabzını tutar.

Baltık endeksi, küresel hammadde kullanımının artmasıyla birlikte ticaret kapasitesinin en yüksek seviyede olmasını destekleyen bir göstergedir. Bu endeks özellikle tahıl, çimento, çelik, kömür gibi hammaddelerin kullanımına yönelik göstergelerle hareket eder ve böylece dünya ticaretindeki gelişmeleri takip eder.

Baltık Endeksi, çeşitli malların takip edilmesi ve ticaret hacminin gözlemlenmesi yoluyla ticaret kapasitesinin durumunu belirler. Bu endeks, dünya genelinde hammadde hareketlerini izleyerek, ticaretin durumunu yansıtır ve ekonomik aktivitelerin seyrini belirler.

Kuru Yük Taşımacılığı Nedir?

Devasa gemiler, çeşitli kargoları, eşyaları ve hammadde taşıyan konteynerleri taşıdığı için genellikle deniz yoluyla nakliyat yapar. Bu tür taşımacılık, dünya çapındaki ticarette önemli bir rol oynayan büyük gemiler arasında lider konumdadır. Yüklerin elleçlenmesi, depolanması ve gemilere yüklenmesi gibi işlemler, kuru yük taşımacılığının verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.

Baltık Kuru Yük Endeksi (BDI) ve Lojistik İşleyişi

BDI, deniz taşımacılığı endüstrisinde kuru yük gemileri için navlun fiyatlarını ölçen ve izleyen önemli bir göstergedir. Kuru yük taşımacılığı sektörünün dinamiklerini anlamak için kritik bir araç olan BDI, özellikle ana taşıma rotalarında yer alan taşkömürü, demir cevheri, tahıl gibi maddelerin taşıma maliyetlerini yansıtır.

BDI’nın lojistik işleyişi içindeki rolü büyük bir önem taşımaktadır. Bu endeks, deniz taşımacılığı sektöründeki kuru yük gemileri için bir tür rehber niteliğinde olup, taşıma maliyetlerini belirlemede önemli bir faktördür. Sektördeki aktörler, BDI’nın günlük değişimlerini yakından takip ederek kararlarını şekillendirirler.

Baltık Kuru Yük Endeksi Nasıl Hesaplanır?

Baltık endeksi, deniz taşımacılığı sektöründe kullanılan bir gösterge olup, gemi kiralama fiyatlarının değişimini ve uluslararası deniz ticaretindeki talep ve arz dengesini yansıtır. Endeks, kapalı ton-kilometre başına ödenen ücretler ile hesaplanmaktadır.

Endeksin hesaplanmasında, farklı gemi tiplerinin günlük kiralama fiyatları göz önünde bulundurulur. Bu fiyatlar, piyasadaki talep ve arz koşulları ile deniz taşımacılığındaki genel ekonomik durum tarafından belirlenir.

• ((Capesize Tcavg + Panamax Tcavg + Supramax Tc vg + Handy Size Tcavg)/4) x 0.113473601
• Tcavg: Time charter average / Ortalama gemi kiralama bedeli

Bu şekilde hesaplanmaktadır. 

Baltık Endeks Verileri

Baltık Endeksi, taşınan yük kapasitesine bağlı olarak belirlenen bir endekstir. Bu endeks, gemilerin kira ücreti olan navlun bedellerinden elde edilen verileri içermektedir. Tüm gemi taşıma faaliyetlerine uygun olan bu endeks aynı zamanda piyasada geçerli olan navlun endeksi olarak da bilinmektedir.

Navlun endeksi, gemi sahipleri ve taşımacılık şirketleri için çok önemli bir gösterge olup, fiyatların belirlenmesine ve anlık piyasa değerlerinin takip edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu veriler, taşımacılık sektöründeki belirsizlikleri azaltarak, daha sağlam stratejik planlar yapılmasına olanak sağlar.

İlginizi Çekebilir: DENİZYOLU TAŞIMACILIĞI TÜRLERİ VE DENİZ TAŞIMACILIĞINDA YER ALAN UNSURLAR

Günümüzde birçok şirket, mallarını depolamak ve dağıtmak için yeterli kaynağa sahip değil. Bu noktada uygun bir çözüm olarak 3PL ya da üçüncü taraf lojistik tedarikçisi devreye giriyor. 3PL, şirketlerin lojistik ihtiyaçlarını dışarıdan temin etmelerini sağlayan bir hizmet sağlayıcıdır.

3PL tedarikçisi sayesinde şirketler, depolama, dağıtım ve diğer lojistik operasyonları için gereken kaynaklara erişebilirler – bu da onlara zaman ve para tasarrufu sağlar. Ayrıca, 3PL sağlayıcıları genellikle uzmanlık alanlarında deneyime sahip oldukları için şirketlere daha etkili lojistik çözümleri sunabilirler.

Dış kaynaklı lojistik hizmetleri, şirketlerin rekabet avantajını artırmasına ve operasyonel maliyetlerini düşürmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, 3PL tedarikçileri, günümüz iş dünyasında önemli bir role sahiptir.

3PL Lojistik Nedir?

Türkçe karşılığı üçüncü taraf lojistik olan 3PL terimi, İngilizce Third-Party-Logistics kısaltmasıdır. Bu terim, bir şirketin lojistiği üçüncü taraf yardımıyla yapılması anlamına gelmektedir. Bu şekilde, taşımacılık ve depolama gibi lojistik ihtiyaçlarını üçüncü bir firmaya outsourcelayarak şirketler operasyonlarını daha verimli bir şekilde yürütebilmektedir.

3PL lojistik, bir şirketin lojistik ihtiyaçlarını dış kaynaklardan karşılamasına olanak tanırken aynı zamanda maliyetleri de düşürebilmektedir. 3. taraf lojistik şirketleri genellikle lojistik alanında uzmanlaşmış firmalardır ve bu alanda sundukları hizmetlerle müşterilerine büyük fayda sağlamaktadır.

Üçüncü Parti Lojistik Hizmetleri

Üçüncü parti lojistik hizmetleri, günümüz iş dünyasında yurt içi ve yurt dışı pek çok şirket tarafından tercih edilen bir hizmet türü haline gelmiştir.. Bu hizmet, şirketlerin ihtiyaç duyduğu lojistik operasyonları daha hızlı, sistemli ve pratik bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak sağlamaktadır. Özellikle depolama faaliyetleri gibi temel lojistik işlemlerinde uzmanlaşmış olan 3PL şirketleri, şirketlerin lojistik süreçlerini daha verimli yönetmelerini sağlamaktadır.

Üçüncü parti lojistik hizmetleri, şirketlerin daha fazla zaman ve kaynak kazanmalarını sağlarken, aynı zamanda maliyetleri de düşürebilmelerine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, şirketlerin lojistik ihtiyaçlarını karşılamak için 3PL şirketlerini tercih etmeleri oldukça yaygın bir uygulamadır.

Sektördeki rekabetin artması ve tedarik zincirlerinin giderek karmaşık hale gelmesiyle birlikte, şirketlerin daha profesyonel ve uzman bir yaklaşımla lojistik operasyonlarını yönetme ihtiyacı da artmaktadır. Bu noktada, üçüncü parti lojistik hizmetleri sunan şirketler, şirketlerin lojistik gereksinimlerini karşılamak için ideal bir çözüm sunmaktadır. 

Üçüncü Parti Lojistiğin Avantajları

3. Parti lojistik, sayesinde işletmeler, satış, pazarlama, ürün geliştirme gibi diğer yönlerine odaklanabilir ve lojistik süreçlerini profesyonel bir firmaya devredebilir. Üçüncü parti lojistik (3PL), nakliye şirketleri veya bireysel nakliyecilerden daha fazla etkilidir ve işletmelere birçok avantaj sağlar.

3. Parti lojistiğin en büyük avantajlarından biri, işletmelerin lojistik operasyonlarını uzman bir firmaya devretmeleri sayesinde zaman ve maliyet tasarrufu yapmalarıdır. Ayrıca, işletmeler lojistik süreçlerini daha verimli ve etkin bir şekilde yönetebilirler. 3PL hizmeti kapsamında işletmelere depolama, stok yönetimi, dağıtım gibi lojistik işlemler profesyonel bir şekilde gerçekleştirilir.
Bu sayede işletmeler, lojistik operasyonlarıyla uğraşmak yerine diğer önemli alanlara odaklanabilir ve işlerini büyütmek için daha fazla zaman ve enerji harcayabilirler. 3. parti lojistik, işletmelere rekabet avantajı sağlayarak sektörde fark yaratmalarını sağlar.

Üçüncü Parti Lojistik Özellikleri

Üçüncü parti lojistik, modern iş dünyasında vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Bir şirketin lojistik operasyonlarını başka bir şirkete veya firmaya devretme pratiğidir. Üçüncü parti lojistik sağlayıcıları, tedarik zinciri yönetimi, depolama, dağıtım ve diğer lojistik operasyonlar gibi çeşitli hizmetler sunarlar. Bu sayede işletmeler, lojistik operasyonlarına odaklanmak yerine asıl faaliyetleri üzerinde daha fazla zaman ve enerji harcayabilirler.

Üçüncü parti lojistik hizmetlerinin birçok avantajı vardır. Bunlar arasında maliyet tasarrufu, esneklik, uzmanlık ve zaman tasarrufu sayılabilir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, lojistik operasyonlarının karmaşıklığını azaltabilir ve süreçleri daha verimli hale getirebilirler.

3PL Lojistik Firmaları Seçerken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Şirketlerin 3. parti lojistik firması seçerken gösterdikleri özen, lojistik süreçlerin etkin ve sorunsuz bir şekilde yönetilmesi için oldukça önemlidir. Çünkü işletmenizin özel gereksinimlerine uygun bir iş ortağı bulmak, lojistikle birlikte neredeyse tüm iş süreçleri için önemli bir adımdır. Farklı şirketleri karşılaştırarak uzmanlık alanlarını, teknolojik altyapılarını ve müşteri ilişkilerini değerlendirme, doğru seçimi yapmanıza yardımcı olabilir. Bu sebeple dikkate almanız gereken kriterler şunlardır:

• Firmaların kullandığı teknoloji, lojistik süreçlerin etkili bir şekilde yönetilmesinde büyük önem taşımaktadır. Şirketin kullandığı izleme, raporlama ve stok yönetimi sistemlerini göz önünde bulundurarak işletmenize uygunluğunu kontrol etmelisiniz.
• Firmalar büyüdüğünde veya iş alanları değiştiğinde, adaptasyon kabiliyeti çok önemlidir. Şirketin genişletilebilir hizmet sunma kapasitesini düşünmek, uzun vadeli iş ilişkileri için kritik bir faktördür.
• Üçüncü parti lojistik şirketi seçerken, firma geçmiş projeleri ve müşteri referansları incelenerek, firmanın uzmanlık ve deneyim düzeyine dikkat edilmelidir. Bu bilgiler, firmanın yetenekleri hakkında önemli ipuçları verebilir.
• Hiç şüphesiz, maliyet unsuru dikkate alınmalıdır. Fakat sadece ucuz seçeneklere odaklanmak yerine, kaliteli hizmetin de önemini anlamak önemlidir. Hem düşük maliyetli hem de yüksek kaliteli hizmet sunabilen bir 3PL lojistik firmasını seçmek hayati öneme sahiptir.
• Bir 3PL firması ile güçlü bir iş ilişkisi kurmanın öneminin farkında olmak kritiktir. Şirketin önceki performansını inceleyerek güvenilirliğini değerlendirebilir ve aynı zamanda şirket temsilcileri ile iletişim kanallarını ve süreçlerini anlayarak bilgi sahibi olabilirsiniz.

Lademetre, eşya taşımacılığında en yaygın kullanılan taşıma modu olan karayolu taşımacılığında büyük bir paya sahip uluslararası bir taşımacılık terimidir. Karayolu taşımacılığı, taşımacılık sektöründe yoğun bir şekilde tercih edilirken, Lademetre bu alanda önemli bir yere sahiptir. Genellikle büyük miktarda yük taşıma ihtiyacı olan şirketler tarafından tercih edilen Lademetre, taşıma sürecinde pratik ve hızlı bir çözüm sunmaktadır.

Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte Lademetre terimi de daha sık duyulmaya başlamıştır. Özellikle Avrupa ve Asya arasında gerçekleştirilen taşımacılık faaliyetlerinde Lademetre sıkça kullanılmaktadır. Eşya taşımacılığında güvenli ve etkili bir çözüm arayan şirketler için ideal bir seçenek olan Lademetre, hem maliyet hem de zaman konusunda avantajlar sunmaktadır.

Lademetre (LDM) Nedir?

Lademetre (LDM), taşımacılık sektöründe sıkça kullanılan bir terimdir. Almancadan dilimize geçen bu terim, “yüklenen metre” anlamına gelmektedir. Lademetre, karayolu taşımacılığında malların taşıma aracı içinde istiflenme ihtimali olmayan hacim ve kilogram hesaplaması yapılması için kullanılmaktadır. Bu hesaplama, taşınacak malların kaplayacağı alana göre yapılmaktadır.

• Lademetre, karayolu taşımacılığında sıkça kullanılan bir terimdir.
• Almancadan dilimize gelmiştir ve “yüklenen metre” anlamına gelir.
• Lademetre hesaplaması, taşınacak malların hacim ve kilogram değerleri üzerinden yapılmaktadır.
• Malların taşıma aracı içinde istiflenme ihtimali olmayan durumlar için lademetre terimi kullanılmaktadır.
  Lademetre kavramı, taşımacılık sektöründe işlerin daha düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede taşınacak malların miktarı ve taşıma aracının kapasitesi konusunda net bir fikir edinilerek, taşımacılık süreci daha planlı bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Lademetre Nasıl Hesaplanır?

Lademetre (LDM) Hesaplama Program;

Ladametre hesaplamaları için belirli bir formül mevcuttur ve bu formül sayesinde ladametre hesaplamaları basit bir şekilde gerçekleştirilebilir. Eğer “Ladametre hesaplama yöntemi nedir?” sorusuna yanıt arıyorsanız, formül burada açıklanmıştır.

• 2 mt boy = 2 Ldm = 3,500 Kg Formül ile hesaplama sağlanır.

Yüklerin hacim ağırlığını hesaplamak için kullanılan bir cihazdır ve istiflenemeyen yüklerin hacmini hesaplamak için kullanılır.

Tır Lademetre (LDM) Hesaplama

Lojistik sektörü, belirli hesaplamaları yapmak için özelleşmiş bir formüle sahiptir ve bu formül ile hesaplamalar yapılır. Bu tür hesaplamalar ve işlemler lojistik alanında sıklıkla gereklidir. Teslimat bölgesinin kilogram hacmini hesaplamak amacıyla tır, van, kamyon gibi nakliye araçlarında kullanılmak üzere özel hesaplamalardan faydalanılır.

• Genişlik x Uzunluk x Yükseklik x Teslimat Adedi = m³

Tır için LDM hesaplaması yapılırken, standart LDM formülü kullanılmaktadır. Yükün boyutları ne olursa olsun, tırın iç kısmının uzunluğu göz önünde bulundurularak, yükün bu alanda ne kadar yer kapladığı ve kilogram cinsinden hacmi belirlenir. Taşınan eşyanın asıl ağırlığı ile kıyaslayıp hangi değerin büyük olduğuna göre LDM hesaplaması gerçekleştirilir. (1 metre uzunluk = 1 Ldm = 1,750 kg formülüne göre belirlenir.)

Palet Lademetre (LDM) Hesaplama

Lademetre hesaplama yöntemi, bir aracın içinde kaplanan toplam alanı dikkate alarak taşınan yüklerin volumetrik ağırlığını belirlemek amacıyla kullanılır. Bu yöntem sıklıkla nakliye endüstrisinde tercih edilir. Lademetre hesaplayıcı, yüklerin aldığı alanı esas alıp bu veriler üzerinden hacimsel ağırlığı tespit etmeye yarayan bir denklemdir. Bu işlem, çeşitli etkenlere bağlı olarak gerçekleştirilen bir hesaplama olup, sabit bir formülü yoktur.

1 Lademetre kaç metre eder diye sorarsanız, şöyle cevaplayabiliriz:

• 1 lademetre = 1,750 kg = 6,5 metre küptür (m³)

Karayolu Lademetre Hesaplama Uygulama Örnekleri

Bu yöntemi kullanarak Palet LDM hesaplarını gerçekleştirebilirsiniz. Palet LDM hesaplamalarının nasıl yapıldığını anlamak adına, bir örnek üzerinden bu yöntemi uygulayalım. Diyelim ki, elimizde 4 tane palet var. Her bir paletin boyutları 80×120×50 cm ve her birinin ağırlığı 600 kg olarak belirlenmiş. Bu durumda, hesaplama şu şekilde olur: 0,8×1,2×0,5×4= 1,92m³ ve 600×4=2400kg (ki bu da 2,3m³’e eşittir) ve sonuç olarak 2.4×410= 984 USD olarak hesaplanabilir.

Karayolu LDM Hesaplama analizi, teslim edilecek malların kamyon, kamyonet ya da tır gibi araçlar içerisinde ne kadar alan kaplayacağını belirlemek için yaygın olarak kullanılır. Diyelim ki elimizde 15 adet kutu bulunmakta. Her kutunun ölçüleri 80×60×100 cm ve ağırlıkları ise 30 kg. Bu şartlar altında yapılacak olan hesaplama şöyle olacaktır: 0,8×0,6×1×15= 7,2 ve 30×15=450 (ki bu 450 kg = 0,45 m³ demektir), sonrasında 7,2×410=2.952 Amerikan Doları olarak maliyeti bulunur.

E-ticarette başarı ve verimlilik açısından önemli bir rol oynayan kargo süreçleri, sıkça karşılaşılan terimler arasında yer alan “desi” kavramıyla yakından ilişkilidir. Desi, kargo fiyatlarını belirlemede etkili olan bir ölçü birimidir ve gönderinin hacim ağırlığını ifade etmektedir. Desi hesaplaması, paketin boyutu ve ağırlığı dikkate alınarak yapılır ve kargo ücretleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, e-ticaret işletmeleri için desinin ne ifade ettiğini ve nasıl hesaplandığını bilmek önem taşımaktadır. Desi hesaplama yöntemleri ve desinin fiyatlarını nasıl etkilediği konularında daha fazla bilgi edinmek için bu makalemizi okumaya devam edin. 

Desi Nedir?

Kargo sektöründe sıkça kullanılan bir terim olan desi, kargonun paketi birlikte taşıdığı hacimsel ağırlığı ifade eden bir ölçü birimidir. Özellikle yurt içi ve yurt dışı gönderilerde farklı şekillerde hesaplanan desi, kargoların taşınma sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Desi, genellikle gönderinin hacmi ile ağırlığı arasındaki ilişkiyi gösteren bir ölçü birimi olarak kullanılır.

Desi değeri düşük olan gönderiler daha ekonomik olduğundan, bu ölçü biriminin doğru bir şekilde hesaplanması oldukça önemlidir. Kargonun desi değerinin doğru bir şekilde belirlenmesi, taşıma maliyetlerinin ve gönderi süreçlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesini sağlar. 

Desi Nasıl Hesaplanır?

 Desi hesaplama, kargolanacak ürünün boyut ölçüleri ve ağırlığını dikkate alarak yapılan bir hesaplama işlemidir. Yaygın formül doğrultusunda, ürünün ölçülerine göre desi değeri hesaplanır. Bu makalede, desi hesaplamanın nasıl yapıldığı ve önemi üzerine bilgi verilecektir. Şöyledir:

• Desi = en (cm) x boy (cm) x yükseklik (cm) / 6.000

Formüldeki 6.000 rakamının kökeni, bir desinin 6.000 cm³ olarak tanımlanmasından gelmektedir. Desi hesaplamasını daha net anlatmak için basit bir örnek üzerinden ilerleyebiliriz. Eni 80 cm, boyu 40 cm ve yüksekliği 20 cm olan bir paket için desi hesabı aşağıdaki gibi yapılır:

• 80 x 40 x 20 = 64.000
• 64.000 / 6.000 = 10

Yurt Dışı Desi Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Yurt dışına kargo gönderileri yaparken, desi hesaplaması önemli bir detayı oluşturur. Desi, uluslararası kargo gönderilerinde kullanılan bir ölçü birimidir ve her bir desi 8.000 santimetreküp olarak kabul edilmektedir. Ancak, farklı bir standart olarak, bazı uluslararası kargo firmaları 1 desiyi 6.000 santimetreküp olarak değerlendirebilir. Yurt Dışı Desi Hesaplaması Nasıl Yapılır? konusu üzerinde daha fazla bilgi edinmek adına aşağıdaki bilgileri takip edin:

• Desi = en (cm) x boy (cm) x yükseklik (cm) / 8.000

80 x 40 x 20 cm ölçüleri örnek paket üzerinden yurt dışı desi hesaplama şu şekilde:

• 80 x 40 x 20 = 64.000
• 64.000 / 8.000 = 8

Bu hesaplamaya göre, yurt içi kargolarında 10 desi ağırlığındaki paketler için yurt dışı kargolarında ise 8 desi uygulanmaktadır.

Kargolarda Neden Desi Ölçüsü Kullanılır?

Kargo taşımacılığı, günümüzde hava, kara ve denizyolu gibi çeşitli taşıma yöntemleriyle gerçekleştirilmektedir. Ancak her taşıma aracının belirli bir kapasitesi bulunmaktadır ve bu kapasitenin en verimli şekilde değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Kargo şirketleri, paketlerin kamyon, gemi veya uçak gibi her kargo aracı üzerinde en doğru şekilde yerleştirilmesini sağlamak amacıyla desi ölçüsünü kullanır. Peki, neden kargolarda tercih edilir?

Desi, paket boyutları ve yer kapladığı tanımların bir araya getirilmesiyle elde edilen birimdir. Karşılaştırıldığında, desi ve gerçek ağırlık arasındaki farkı belirtmek gerekir. Gerçek ağırlık, tartıda belirtildiği gibi paketin taşıdığı gerçek ağırlığıdır, ancak desi ise paketin hacimsel ağırlığını temsil eder. Bu nedenle kargo şirketleri desi ağırlığı hesaplamaları yaparak her kargo aracının en verimli şekilde doldurulmasını sağlar. Bu da hem hava, kara ve denizyolu taşımacılığının güvenilir bir şekilde gerçekleşmesini sağlar hem de taşıma maliyetlerini minimize etmeye yardımcı olur. 

Kargo Desi Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?

Ürün gönderimlerinde kargo desi hesaplama, dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Hem firma hem de müşteri açısından önem taşıyan kargo desi kavramı, mümkün olan en küçük kutunun kullanılması gerektiğini vurgular. Birden fazla ürün içeren paketlerin yerleşimi konusunda dengeli bir yapı oluşturulmalı, ürünleri boyutlarına göre eşleştirerek kutuda boşluk kalmayacak şekilde paketleyin.
Kargo gönderimlerinde desi hesaplama, hem maliyetleri düşürebilir hem de çevresel etkiyi azaltabilir. Bu nedenle, kargo desi azaltma stratejileri geliştirmek önemlidir. Fazla boşluk bırakmadan ürünleri paketleyerek daha az yer kaplayan paketler oluşturmak, kargo desi hesaplama için etkili bir yöntemdir. Özellikle kırılgan ürünler için uygun ambalaj seçimi yaparak paketlerin daha sağlam ve kompakt olmasını sağlayabilirsiniz.

3 Desi Nedir?

3 desi nedir sorusunun yanıtı oldukça basit bir matematik hesaplamasına dayanmaktadır. 1 desi, kilogramın 10 binde 1’ine karşılık gelmekte olup bu hesaplamayla 3 desi de 0,0003 kg eder. Bu nedenle, desi terimi ile ölçülen miktarlar genellikle çok küçük ve hassas ölçümler için kullanılmaktadır.

DDP teslim şekli, alıcı tarafından tercih edilen ve güvenli bir seçenek olarak bilinmektedir. DDP, “Delivery Duty Paid” kelimelerinin kısaltması olup, malın tesliminin satıcı tarafından ödenen gümrük vergileri ve diğer maliyetler dahilinde gerçekleştirilmesini ifade eder. Bu sebeple, alıcılar için oldukça avantajlı bir seçenek olduğu için tercih sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.
DDP ne demek, neleri kapsar, maliyetleri ne kadar gibi soruların cevaplarını bu makalede detaylı bir şekilde sizlere açıklayacağız. Bu sayede DDP teslim şeklinin alıcılar için ne kadar önemli ve avantajlı bir seçenek olduğunu daha iyi anlayabileceksiniz.

DDP Teslim Şekli Nedir?

DDP (Delivery Duty Paid), yani Türkçe anlamıyla Vergisi Ödenmiş Teslim Şekli, uluslararası ticarette sıkça kullanılan bir teslimat şeklidir. Bu teslim şeklinde satıcı, alıcı malları alana kadar olan tüm nakliye riskleri ve sorumlulukları üstlenir. Yani satıcı, yükleyen ve alıcılar arasında yapılan bir teslimat sözleşmesi kapsamında, malın vergisi ödenmiş ve alıcıya teslim edilmesinden sorumludur.

DDP teslim şeklinde, satıcı malı taşıma işlemlerinden sorumlu olup, malın varış yerine kadar taşınmasını ve gümrükleme işlemlerini gerçekleştirir. Bu nedenle DDP, alıcılar için oldukça avantajlı bir teslim şeklidir, çünkü teslimat sırasında herhangi bir ek vergi ödemek zorunda kalmazlar.

DDP teslim şekli şunları içermektedir:

• DDP (Teslim Yeri Belirtilen) şartları kapsamında, satıcı, nakliye sorumluluğunun ve masraflarının büyük bir kısmını üstlendiğinden dolayı alıcıya avantaj sağlamaktadır.
• Tüccarın karşılaştığı riskler çok çeşitlidir ve beklenmeyen durumlarda KDV ücretleri, rüşvet ve depolama maliyetleri gibi giderleri içerebilir.
• DDP koşullarında, satıcı varış limanına ulaşabilmek için gerekli olan ihracat gümrükleme süreçlerini ve ilgili gümrük belgelerini düzenlemek için tüm nakliye ücretlerinden sorumlu olmalıdır.
• Uluslararası gönderiler için bir Incoterm veya standartlaştırılmış bir kontrattır.
• Gümrük vergileri ödenmiş teslimat (DDP), satıcının taşımanın tam sorumluluğunu üstendiği ve belirtilen varış noktasına kadar teslimatın gerçekleştirildiği bir anlaşmadır.

DDP İncoterms 2024 Teslim Şeklinde Yapılan Değişiklikler

DDP İncoterms 2024 Teslim Şeklinde Yapılan Değişiklikler konusunda 2023  yaz sonu ve 2024 ile birlikte önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Geçmişte DDP Incoterms 2023’de bulunan bazı teslim şekillerinin 2024 sürümünde değişebileceği dair tahminler vardı. Ancak, son yayınlanan bilgilere göre, DDP İncoterms 2023’de herhangi bir değişiklik yapılmayacağı belirtilmektedir.
DDP ve diğer teslim şekilleri arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Özellikle DDP teslim şekli, satıcılar açısından farklı ülkelerde karşılaşacakları gümrük masrafları ve kuralları konusunda belirli sorumlulukları içermektedir. Bu nedenle, dikkatli bir şekilde tercih edilmelidir.

Gelecekte, dış ticaretteki gelişmeler ve düzenlemeler nedeniyle DDP ve diğer incoterms kurallarında değişikliklerin olabileceği düşünülmektedir. Ancak, mevcut durumda, akıllarda soru kalmaması adına DDP Incoterms 2024’de herhangi bir değişiklik yapılmadığı vurgulanmaktadır. 

DDP Teslim Şekli Nasıl Çalışır?

Nakliye sözleşmesi çerçevesinde yer alan DDP teslim şekli, satıcıya yükleyenin varış limanına kadar malzemeleri getirme sorumluluğunu yükler. Bu teslim şeklinde, satıcı, malları ithalat izni alıcıdan alana ve vergi ödemelerini ayarlamakla yükümlüdür. Ek olarak, satıcı, malzemelerin varış limanına ulaşması için gereken tüm masraflara katılmalıdır.

– DDP teslim şeklinde risk, mallar varış limanına ulaştığında alıcıya geçer.
– Satıcı, garanti etmesi gereken en düşük düzeyde sorumluluk altındadır.
Bu teslim şekli, alıcı için oldukça avantajlıdır çünkü maliyetleri en aza indirir ve gümrükleme gibi işlemlerle uğraşma zorunluluğunu ortadan kaldırır. Ancak, satıcıya daha fazla sorumluluk ve yük getirir. Dolayısıyla, DDP teslim şeklinin her iki tarafın da haklarını ve sorumluluklarını dikkate alarak titizlikle ele alınması önemlidir. 

DDP Teslim Satıcı Sorumlulukları Nedir?

DDP teslimi satıcı sorumlulukları, yurtdışı ticarette önemli bir konudur. Bu tür satış işlemlerinde satıcı, malın belirli bir noktada, genellikle kendi tesisleri veya depolarında alıcıya tesliminden sorumludur. DDP teslimi, yüklemenin başlangıcından itibaren tüm iç sevkiyat işlemlerini organize eder ve gemilere yüklenmesi ile gümrük işlemlerini tamamlama sürecini kapsar.
Bu noktada, satıcının yapması gereken birçok sorumluluk bulunmaktadır. Bunlar arasında malın sigortasının gerçekleştirilmesi, gümrük işlemlerinin sorunsuz bir şekilde tamamlanması ve malın alıcıya sağlam ve eksiksiz bir şekilde ulaştırılması gibi önemli adımlar bulunmaktadır. Bu sorumluluklar, yükleme süreci ile başlayıp malın teslim edilmesine kadar devam etmektedir.
Yurtdışı ticarette DDP teslimi, satıcının geniş bir operasyonel yükümlülük altına girdiği bir satış şeklidir. 

• Son taşıma satıcıya ait
• Ana taşıma aracından boşaltma
• Ön Taşıma
• Paketleme
• İhracat gümrük
• Ulaşım sigortası

DDP Teslim Alıcı Sorumlulukları Nedir?

Gümrük vergisi ödenmiş teslim şekli, uluslararası ticarette taraflar arasında belirli görevleri ve sorumlulukları tanımlar. DDP  terimi, alıcıya herhangi bir yükleme sorumluluğu yüklemezken satıcıya sorumluluk yükler. Bu tür bir yükleme türü olan EXW‘nin tam tersi olan DDP, satıcıdan alıcıya satın alınan yükün içeriği ve riski üzerinde sorumluluk yükler.

DDP kapsamında, satın alınan yükün sözleşme ya da proforma faturada belirtilen adrese teslim edilmesi ve alıcı tarafından teslim alınması beklenir. Alıcı, alınan malzemelerin gümrük süreçlerini takip etmekten ve gerekli belgeleri sağlamaktan sorumludur. Aynı zamanda, alıcı, malzemelerin hasar görmemesi ve eksiksiz olarak teslim alınması için gerekli önlemleri almalıdır.

DDP Teslim Şekli Neden Kullanılır?

DDP teslim şeklinin neden tercih edildiği aşağıda belirtildiği gibidir:

• Alıcıyı korumak.
• Uluslararası ticaret için varış yerine güvenli teslimatı sağlamak için çaba gösterilmektedir.
• Uluslararası fiyatlandırmadan satıcıları sorumlu tutmak.
• Deniz veya hava taşımacılığı yoluyla güvenli bir şekilde teslimatı sağlamak.

DDP Teslim Şekli Özellikleri

DDP Teslim Şekli Özellikleri, uluslararası ticarette sıkça karşılaşılan bir teslim şekli olup diğer bir teslim şekli olan DDU ile benzer prensiplere dayanmaktadır. “Teslim Gümrük Vergileri Ödenmiş Olarak” anlamına gelmekte olup satıcı tarafından gümrük vergilerinin ödenmesini içermektedir. Bu teslim şeklinde, alıcı ülkesinde yerel satıcı gibi hareket eden satıcı, malları gümrüklenmiş ve vergileri ödenmiş bir şekilde alıcıya devreder. DDP’de taraflar arasında malların ithalatının yanı sıra gümrükleme süreci de satıcı tarafından üstlenilir.

DDP Teslim Şekli Özellikleri incelendiğinde, satıcının taşıyıcıyı seçme hakkı olduğu ve malın teslim anından itibaren riskleri ve mülkiyeti alıcıya geçtiği görülmektedir. Bu şekilde, alıcıya sadece malları teslim almaktan ve gümrük işlemlerini takip etmekten sorumlu olmak kalır. 

• Eğer ithalat işlemlerinden alıcının sorumlu tutulması gerekiyorsa, DDU terimi kullanılması tercih edilmelidir.
• Satıcı ithalat yapamadığı durumda DDP teslim şekli kullanılmamalıdır.
• Tedarikçi, malları belirlenen teslimat adresinde ithalat işlemleri tamamlanmış şekilde varış noktasına getiren araçtan indirmeden önce alıcıya hazır bulundurarak teslim yükümlülüğünü yerine getirir.
• Alıcı, en az sorumluluğu olan taraftır.

DDP Teslim Şekli Fiyatları Nasıl Hesaplanır?

DDP fiyatı hesaplarken, satıcı firmanın ürün maliyetinin yanı sıra masrafları üzerine kar payı, paketleme masrafı, fabrika yükleme giderleri, gümrük masrafları, taşıma sigortası ve navlun bedeli gibi unsurları da eklemek zorundadır. Alıcı, yani ithalatçı firma böylelikle tüm taşıma yöntemlerine ve gümrük işlemlerine ilişkin masraflardan kurtulmuş olur.

DDP teslim şekli söz konusu olduğunda, alıcı sadece ürünü alarak ticaretin geri kalan aşamalarıyla uğraşmak zorunda kalmaz. Bu şekilde, satıcı ve alıcı arasında net bir işbirliği ve sorumluluk paylaşımı oluşturulmuş olur. Bu makalede, DDP teslim şeklinin fiyatlarının nasıl hesaplandığı ve hangi unsurların maliyetler üzerine eklendiği ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Kısaca açıklamak gerekirse örnek:

Ürün maliyeti + kar payı + paketleme + yükleme + nakliye + gümrük + sigorta + navlun + alıcı ülke vergileri + alıcı iç nakliye masrafları

Yetki ve Sorumluluk Dağılımı DDP Teslim Şekli

Dozvola belgesi, uluslararası karayolu taşımacılığı yapan araçların geçişine izin veren önemli bir belgedir. Bu belge sayesinde tüm karayolu taşımacılık araçları, çeşitli ülkeler arasında yapılan taşıma anlaşmaları çerçevesinde sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilir. Dozvola belgesi, ülkeler arasında imzalanan ikili anlaşmalar veya protokoller doğrultusunda yürütülmekte ve taşımacılık alanında önemli bir rol oynamaktadır.
Geçiş belgesi almak isteyenlerin öncelikle uygun şartları sağlamaları ve ilgili prosedürlere uygun bir şekilde başvuru yapmaları gerekmektedir. Geçiş belgesi yönetmeliği çerçevesinde başvuru yapıldıktan sonra belgenin verilmesi için gerekli kontroller yapılacak ve uygun görülmesi durumunda belge verilecektir. Bu belge sayesinde araç sahipleri, uluslararası taşımacılık alanında çeşitli ülkeler arasında güvenli ve sorunsuz bir şekilde taşıma işlemlerini gerçekleştirebileceklerdir.

Dozvola belgesi nedir ve nasıl alınır konularında detaylı bilgi almak ve geçiş belgesi prosedürleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilgili mercilere başvuruda bulunabilirsiniz. Bu belge sayesinde uluslararası karayolu taşımacılığı alanında güvenli ve hızlı geçişler yapabilirsiniz. 

Dozvola Nedir?

Dozvola, iki ülke arasında giriş veya çıkış yaparken kullanılan geçiş belgesidir. Bu belge, ülkeden ülkeye farklılık gösterir ve bazı durumlarda zorunluluktur. Dozvola kota anlaşması yapan ülkeler, yıllık ücret ödemesi yapar ve bu belgeyi alarak diğer ülkelere seyahat edebilirler. Dozvola, genellikle sınır geçişlerinde gümrük kontrollerinde talep edilir ve seyahat eden kişinin belirli şartları yerine getirip getirmediğini kontrol etmek için kullanılır. Bu belgenin alınması, uluslararası seyahatlerde kolaylık sağlayabilir ve sınır geçişlerinde sorun yaşanmasını engelleyebilir. 

Dozvola Ne İşe Yarar?

Dozvola belgesi, taşımacılık sektöründe faaliyet gösterenlerin işlerinde önemli bir yere sahip olan bir belge niteliğindedir. Bu belge, ülkeler arasında yapılan anlaşmalara dayanarak, gümrük ve vize işlemlerinde kolaylaşma sağlar. Dozvola belgesi sayesinde, taşımacılık alanında faaliyet gösterenlerin farklı ülkeler arasında geçiş yapmaları daha hızlı ve sorunsuz hale gelir. Dünya genelinde birçok ülkenin yaptıkları anlaşmalara bağlı olarak, dozvola belgesi gerekliliği ve önemi artmaktadır. Bu belge sayesinde, taşıma işlerinin daha düzenli ve kontrollü bir şekilde yapılması sağlanır. Ayrıca, doğru belgelerin olması sayesinde olası aksaklıklar ve gecikmeler de önlenmiş olur. 

Dozvola Geçiş Belgesi Nedir?

Bu belge, bir ülkeden diğerine karayolu taşıt araçlarıyla giriş ve çıkış yapmak isteyenlerin gerekli gördükleri belge olarak tanımlanabilir. Dozvola Geçiş Belgesi, gümrük sınır geçişlerinde, belli periyotlar ya da yıllık uygulanan kotalar çerçevesinde verilen bir belgedir.
Bu belge sayesinde, araç sahipleri ülkeler arasında gümrük sınır geçişlerini daha kolay ve düzenli bir şekilde gerçekleştirebilirler. Dozvola Geçiş Belgesinin alınması, araçların belirli kontrollerden geçirilmesi ve belirlenen kotaların tespit edilmesi açısından önemlidir.
Dozvola Geçiş Belgesi, sadece karayolu taşıtları için geçerli bir belgedir ve araç sahiplerine ülkeler arasında seyahatlerinde yardımcı olur. Bu belge, gümrük sınırlarında yetkililer tarafından görülüp onaylandığında araç sahiplerine verilir. Türkiye’de de bu uygulama bulunmaktadır ve Dozvola Geçiş Belgesi olarak adlandırılmaktadır. Bu belge sayesinde sınır geçişlerinde daha düzenli ve kontrollü bir süreç yaşanmaktadır.

Dozvola Belgesi Nasıl Alınır?

TOBB tarafından yetkilendirilen kurumlar aracılığıyla dağıtımı gerçekleşir ve öncelikli olarak C2 yetki belgesi sahibi olan firmalara verilir. Dozvola belgesi, taşımacılık ve lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların işlerini kolaylaştırmak ve gümrük işlemlerini hızlandırmak amacıyla önemli bir rol oynamaktadır.

Bu önemli belgeyi almak isteyen firmaların öncelikle ulaştırma ve altyapı bakanlığı tarafından belirlenen şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Başvuru sürecinde firmanın uygunluk kriterlerini karşılaması ve gerekli belgeleri eksiksiz bir şekilde sunması oldukça önemlidir. Dozvola belgesi sayesinde işletmeler, uluslararası taşımacılık faaliyetlerini sorunsuz bir şekilde yürütebilir ve gümrük işlemlerinde herhangi bir aksaklık yaşamadan sınırları geçebilirler. 

Geçiş izni almak üzere ihtiyaç duyulan evraklar aşağıdaki gibi listelenebilir:

• Dozvola belgesi başvuru mektubu (Mektupta belgenin rotası ve istenilen belgelerin belirtilmesi gerekmektedir.
• Taşıt kartı aslı ve fotokopi
• Vekaletname, noter onayı gerektirir ve şirket yetkilisi ya da yetkilileri tarafından imzalanmalıdır.
• Gümrük Çıkış Beyanname.

Dozvola Türleri

Dozvola Türleri, ülkeler arası taşımacılık işlemlerinde kullanılan ve tır ve taşıma firmalarının sahip olması gereken önemli belgelerden biridir. Bu belgeler, ülkeler arası ilişkilerde kota uygulaması ile tahsis edilmektedir ve farklı işlemlere göre çeşitli türleri bulunmaktadır. Dozvola sahibi olmak, uluslararası taşımacılık işlemlerinde daha kolay ve sorunsuz bir şekilde işlem yapılmasını sağlar. Dozvola türleri, taşıma firmalarının gereken belgelere sahip olması ve uygun belgeyi başvuru sürecinde ibraz etmesiyle elde edilir.

Transit Dozvola

Transit dozvola belgesi, ülkeler arası geçiş yapması için kullanılır. Bu tür belge, eşya taşımacılığı ihtiyaçları duyulan durumunda kullanılır. Özellikle bir ülkeden başka ülkeye geçecek tırlar için gereken belgedir. Transit dozvola, eşyanın nihai ülkeye ulaşması ve başka ülkelerden geçilmesi durumunda kullanılır. Bu belge, eşyanın hedef ülkeye varmak için geçiş yapması için gerekli olan izni sağlar. Eşyalar, güvenli bir şekilde geçiş yaparak hedeflerine ulaşabilir.

İkili Dozvola

İkili Dozvola, transit geçiş sırasında ihtiyaç duyulmadan direkt varış ülkesine gidilen durumlarda kullanılır. Bu belge, yüklemenin yapıldığı ülke çıktıktan sonra varış noktasına giderken üçüncü bir ülkeden geçilmemesi temel noktasıdır. İkili Dozvola, ülkeler arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde verilen bir belgedir ve sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. İkili Dozvola, herhangi bir aksaklık olmaması için dikkatle kullanılmalı ve belirtilen kurallara uyulmalıdır. Bu belgenin gerekliliği, transit geçişlerde yaşanan sorunları en aza indirmeyi amaçlar. Ayrıca, dosyaların ya da malların sorunsuz bir şekilde varış noktasına ulaşmasını sağlar.

Sorgulama Nasıl Yapılır?

Dozvola sorgulama, birçok birey ve işletmenin gereksinim duyduğu önemli bir süreçtir. Gerek sürücü belgeleri, gerekse işletmelere ait izin ve lisanslar olsun, dozvola sorgulama işlemleri, ilgili belgelerin geçerlilik durumunu, detaylarını ve varsa yenilenmesi gereken hususları kontrol etme olanağı sağlar. Günlük hayatın hızlı akışı içerisinde, belgelerin geçerlilik süreleri gözden kaçabilmekte ve bu durum beklenmedik aksiliklere yol açabilmektedir. Bu yüzden, dozvolo sorgulama işlemlerinin düzenli olarak yapılması, her türlü yasal sorumluluğun eksiksiz yerine getirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Elektronik ortamın sunduğu kolaylıklardan faydalanarak, resmi kurumların internet siteleri üzerinden gerçekleştirilebilen dozvolo sorgulama işlemleri sayesinde, bireyler ve işletmeler yasal yükümlülüklerini pratik bir şekilde yerine getirebilirler.

Cezası Ne Kadar?

Trafik kurallarına uymayan sürücüler, Dozvola Cezası ile karşı karşıya kalabilirler. Bu ceza, sürücülerin trafik kurallarını ihlal ettiği durumlarda uygulanmaktadır. Cezanın türüne göre farklılık göstermekle birlikte genellikle para cezası olarak uygulanmaktadır. Ancak ciddi ihlallerde sürücülerin araçları trafikten men edilebilir.

Dozvola Cezası, en önemli trafik kurallarını ihlal ettiğinde uygulanan bir ceza türüdür. Örneğin, damgasız veya belli bir süre için kapatılan geçişlerde kural ihlali yapan sürücüler bu cezayla karşılaşabilirler. Para cezası genellikle belirli bir miktar euro cinsinden uygulanmaktadır. Ek olarak, araçların trafikten men edilmesi de Dozvola Ceza sisteminin bir parçası olarak uygulanabilir. Bu nedenle sürücülerin trafik kurallarına uymaları ve dikkatli bir şekilde araç kullanmaları büyük bir önem taşımaktadır. 

Dozvola Fiyatları

Dozvola fiyatları, ülkeler arası anlaşmalar ile belirlenen ve yıllık olarak değişiklik gösterebilen fiyatlandırma sistemidir. Bu anlaşmalar, ülkeler arası ticareti kolaylaştırmak ve düzenlemek amacıyla yapılan kotaları belirler ve söz konusu fiyat üzerinden işlem görür. Dozvola, aynı zamanda geçiş belgesi olarak da adlandırılan bir tahsis belgesidir ve net bir bilgiye sahip olmak için yetkili kurumlarla iletişime geçilmelidir.

Ülkeler arası ticaretteki bu önemli unsurlar, her yıl değişen fiyatlarla belirlenir ve ülkeler arası anlaşmalarla düzenlenir. Dozvola fiyatları, ülkeler arası ticaretteki belirli kuralların ve standartların korunmasını sağlar ve taraflar arasında adil bir rekabet ortamı oluşturur. Bu nedenle, firmaların ve tüccarların doğru bilgiye ve geçerli dozvola belgelerine sahip olmaları büyük önem taşır.

Dünya genelinde dış ticaret işlemlerinde yaygın olarak kullanılan incoterms kuralları, uluslararası ticarette taraflar arasındaki hak ve sorumlulukları belirlemek amacıyla tasarlanmıştır. Bu kapsamda 2000 yılında yapılan güncelleme ile DDU (Delivered Duty Unpaid) teslim şekli, incoterms 2000 kuralları çerçevesinde tanımlanmıştır. Ancak 2010 yılı içerisinde yapılan güncelleme ile DDU, ıncoterms 2010 kuralları içerisindeki değişikliklerle şekillendirilmiş ve yeniden tanımlanmıştır.

DDU teslim şekli, tedarikçinin malları alıcıya teslim ettiği ancak gümrük vergileri ve diğer ithalat maliyetlerinden sorumlu olmadığı durumu ifade eder. Bu şekilde, alıcı malları teslim aldığında gümrükleme süreci ve maliyetlerinden kendisi sorumlu olur. DDU terimi, ıncoterms 2010 kuralları içerisinde atıf yapılarak belirlenen ve uluslararası ticarette sıklıkla kullanılan bir teslim şeklidir. Bu makalede, DDU’nun detayları ve avantajları hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. 

DDU Teslim Şekli Nedir?

DDU, satıcının malları alıcının belirttiği varış yerinde teslim etmekle yükümlü olduğu bir teslim şeklidir. Bu teslim şekli, gümrük vergileri, KDV ve diğer ithalatla ilgili vergi masrafları alıcı tarafından ödenmeden satıcının malları teslim ettiği anlamına gelmektedir.
Bu teslim şekli, satıcının malları belirtilen varış yerine teslim etme yükümlülüğünü üstlenmesine rağmen, alıcının gümrük vergileri ve diğer ithalatla ilgili vergi masraflarını ödemesi gerektiği anlamına gelir. Satıcı, malları belirtilen yerde teslim ederken, alıcının gümrük işlemleri ve vergi ödemeleriyle ilgili sorumluluk almaz. DDU teslim şekli, alıcıya malları belirli bir yerde teslim alma imkanı tanırken, gümrük ile ilgili işlemler ve vergi ödemeleri konusunda sorumluluğu ona yükler. Bu nedenle, alıcıların DDU teslim şeklindeki anlaşmaları dikkatlice incelemesi ve gerektiğinde gümrük işlemleri ve vergi ödemeleri konusunda destek alması önemlidir.

Eğer DDU gönderim şekliyle ilgili olarak alıcı ve satıcı arasındaki sorumluluklar konusunda belirsizlikler yaşıyorsanız, aşağıda yer alan tabloya göz atabilirsiniz.

DDU Delivery Resmi Ödenmemiş Olarak Teslim Şekli Özellikleri

 DDU (Delivery Duty Unpaid) teslim şekli, satıcının malları alıcının adresine teslim ettiği ancak ithalat işlemlerinin daha önce yapılmadığı bir taşıma şeklidir. Bu taşıma şeklinde satıcı, malları varış yerine getiren ve araçtan boşaltma işlemlerini gerçekleştiren kişidir. Alıcı, sadece malları emrine hazır bulundurmakla yükümlüdür.

– DDU teslim şeklinde satıcı, ithalat işlemlerini yapmamıştır.
– Satıcı, malları varış yerine getiren ve araçtan boşaltma işlemlerini gerçekleştiren kişidir.
– Alıcı, sadece malları emrine hazır bulundurmakla yükümlüdür.
– DDU teslim şekli, kararlaştırılan adresinde gerçekleşir.
– Alıcı, teslimat sırasında malların varış yerine güvenli bir şekilde ulaşmasından sorumludur.

DDU Teslim Şekli Nasıl Kullanılır? Hangi Durumlarda Tercih Edilir?

 DDU teslim şekli, satıcı ve alıcı arasında yapılan bir sözleşme ile belirlenir. Bu şekilde, ürünlerin nakliyesi ve teslimatı DDU kuralına göre yapılacağı için belirli sorumluluklar bulunmaktadır. DDU teslim şekli kullanılırken aşağıdaki durumlar göz önünde bulundurulmalıdır:

– Satıcı, ürünlerin nakliye masraflarını ve organizasyonunu üstlenmeli ve teslimat sürecini düzenlemelidir.
– Alıcı, ürünlerin gümrük işlemleri ve vergi ödemeleri ile ilgili sorumlulukları üstlenmelidir.
– Alıcı, teslimatın yerine ve zamanına ilişkin taleplerini önceden satıcıya iletmelidir.
– DDU teslim şekli seçilirken, taraflar arasında net bir şekilde yazılı olarak belirtilmelidir.
– Teslimat sırasında herhangi bir sorun yaşanmaması için gerekli önlemler önceden alınmalıdır.
DDU teslim şekli, işletmelerin uluslararası ticarette sıklıkla tercih ettiği bir yöntemdir. Bu şekilde, satıcı ve alıcı arasındaki sorumlulukların net bir şekilde belirlenmesi ve teslimat sürecinin düzenli bir şekilde organize edilmesi sağlanır.

DDU Teslim Şeklinde Nakliye Sürecinde Hangi Belgeler Gereklidir?

• KDV Beyannamesi
• Sigorta Poliçesi 
• Gümrük Beyannamesi
• Navlun Faturası
• Konşimento
• Menşe Şahadetnamesi
• Paketleme Listesi
• Ticari Fatura

Exworks veya kısaltılmış haliyle EXW, iş yerinde teslim şekli olarak bilinir ve 2020 yılında yayınlanan Incoterms’de yer alan 11 farklı teslim şekli arasında yer almaktadır. Bu taşıma şekli, ihracatçı yani satıcı firma için en az riskli olanıdır. EXW, satıcıya sadece ürünleri belirlenen yerde alıcıya teslim etme yükümlülüğü getirir. Alıcı ise ürünleri kendi hesabına ve zarar – riskoya katlanarak taşıma işlemlerini gerçekleştirir. Bu şekilde, satıcı ürünlerin nakliyesi ve sigortası gibi detaylarla uğraşmak zorunda kalmaz, sadece ürünleri belirlenen noktaya teslim etme sorumluluğunu üstlenir. EXW, özellikle küçük ölçekli ihracatçılar için tercih edilen bir taşıma şeklidir, çünkü bu şekilde alıcıdan daha az sorumluluk ve risk taşımış olurlar.

Exw Teslim Şekli Nedir?

Exwork olarak da bilinen bu teslim şekli, satıcı yani ihracatçının üzerinde asgari yükümlülüğü olduğu bir ticaret şeklidir. Bu teslim şeklinde, satıcı malı alıcı yani ithalatıcıya teslim etmek için belirli bir yerde hazır tutar. Satıcı, malın fiyatı, paketleme masrafı haricindeki tüm giderleri ve riskleri alıcı üzerindeki maksimum yükümlülük ile belirler. Taşıma şekli, alıcı tarafından ayarlanır ve malın ithalatıyla ilgili tüm sorumlulukları alıcı üstlenir. Exwork teslim şekli, satıcının üzerinde minimum yükümlülük olduğu için genellikle satıcı tarafından tercih edilen bir yöntemdir. Bu şekilde, satıcı sadece malı belirli bir yerde hazır hale getirir ve taşımaya ilişkin tüm sorumluluk alıcıya geçer. Exw teslim şekli, ticaretteki riskleri ve sorumlulukları daha net belirlediği için taraflar arasında yaşanabilecek anlaşmazlıkların minimum seviyeye indirilmesine yardımcı olur. 

ExWorks Teslim Şekli Nasıl Çalışır?

ExWorks teslim şekli, uluslararası ticarette sıkça kullanılan bir sözleşme seçeneğidir. Bu seçenekte satıcı, malları özellikle iyi bir şekilde paketleyip etiketlemekle sorumludur. ExWorks, satıcının malları uygun şekilde paketleyip etiketlemesi ve yakın limana önceden teslim etmesi gerektiğini belirtir. Bu durum özellikle alıcı için güvenli ve uygun bir seçenek olabilir. Ancak ExWorks, bazı durumlarda alıcı için o kadar iyi değil.
Satıcı, ExWorks teslim şartlarına uymakla yükümlüdür ve malları belirlenen limana önceden teslim etmelidir. Bu durum, alıcının zamandan tasarruf etmesine ve malların güvenli bir şekilde taşınmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, satıcının malları uygun bir şekilde paketleyip etiketlemesi de alıcının ürünleri kolayca tanımasını sağlayabilir.

ExWorks, hem satıcı hem de alıcı için faydalı olabilecek bir teslim şekli olmasına rağmen, her iki tarafın da sözleşme şartlarını dikkatlice değerlendirmesi önemlidir. Bu sayede her iki taraf da ticaretlerini güvenli ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilir. 

Exworks Fiyat Nasıl Hesaplanır?

Exworks fiyatı, bir ihracatçının malları ithalatçının fabrikasının deposuna teslim etmesi durumunda uygulanan bir fiyatlandırma yöntemidir. Bu yöntemde, ihracatçı malları nihai varış noktasına kadar olan tüm masrafları (gümrükleme, sevkiyat, sigorta gibi) ve riski üstlenir ve sadece malların fiyatını belirleyen bir fiyat verir. Bu sayede, ithalatçı çıplak halde malları depodan teslim alarak diğer maliyetleri kendisi karşılar.
Exworks fiyatı nasıl hesaplanır sorusunun cevabı ise oldukça basittir. İhracatçı, malların maliyetini belirlerken, üretim maliyeti, taşıma maliyeti, gümrükleme masrafları, sigorta bedeli gibi faktörleri göz önünde bulundurarak bir fiyat belirler. İthalatçı ise bu fiyatı kabul ederse, malları kendisinin belirttiği depodan teslim alır ve diğer masrafları kendisi karşılar. Bu sayede, her iki taraf da açık ve net bir şekilde tüm maliyetleri önceden belirleyerek işlem yapar ve herhangi bir karışıklık yaşanmaz. 

Exworks Teslim Şekli Alıcı ve Satıcı Sorumlulukları

Alıcı (İthalatçı)

Alıcı, yani ithalatçı, bir ürünü satıcının depo veya fabrikasından alıp, varış noktasına ulaşana kadar olan süreçteki tüm sorumlulukları üstlenen kişidir. Satıcının yüklediği malların A’dan Z’ye nakliye, sigorta, gümrükleme ve diğer masraflar alıcının sorumluluğundadır. Alıcı, malın risklerinden de bu süreçte sorumludur.

Alıcı, ithalat sürecinde satıcının yanı sıra taşıyıcılar, gümrük yetkilileri ve diğer ilgili taraflarla da iletişim halinde olmalıdır. Ürünlerin sağlıklı bir şekilde varış noktasına ulaşabilmesi ve gümrük işlemlerinin sorunsuz bir şekilde tamamlanabilmesi için gerekli adımları atmalı ve gereken önlemleri almalıdır.

İthalatçıların, tüm süreci titizlikle takip etmeleri ve gereken önlemleri almaları, malın güvenli bir şekilde teslim edilmesini ve herhangi bir sorun yaşanmadan ithalat işleminin tamamlanmasını sağlar. 

Satıcı (İhracatçı)

İhracat dünyasında satıcılar, alıcının belirlediği gerekler doğrultusunda organize edilen sevkiyat süreçlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Satıcılar, kendi tesislerinde mal tipine göre gerekli görülürse palet veya kasalı şekilde paketlenmiş ürünleri araç veya konteynerlara yükleyerek sevkiyatın gereksinimlerine uygun bir şekilde hazırlarlar. Satıcıların tek sorumluluğu, malın alıcının yanına sorunsuz bir şekilde ulaştırılmasını sağlamaktır. Bu nedenle, satıcıların sevkiyat sürecinde özenli ve dikkatli olmaları büyük önem taşır. Bu noktada, satıcılar malı gerekli paketleme yöntemleriyle hazırlamalı ve sevkiyat esnasında herhangi bir hasar riskini minimize etmelidir. Bu sayede, alıcının ürünü sağlam bir şekilde teslim alması sağlanabilir. 

Exworks Sorumluluk Dağılımı

Lojistik, esas olarak Fransızca “logistique” kelimesinden türeyen ve bir dizi özel anlamlardan oluşturulmuştur. Başta askeri bir kavram olarak ortaya çıkan lojistik, askeri birliklerin, personelinin ve ekipmanlarının yerinden yönetilmesi, barındırılması ve taşınması faaliyetlerini kapsıyordu. Zamanla, anlamı genişleyerek sadece askeri değil, aynı zamanda sivil alanda da malların taşınması ve yönetilmesi gibi geniş bir yelpazeyi kapsar hale geldi. Lojistik, özellikle modern dünyada, malların üretim noktalarından tüketiciye ulaşımının planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesi gibi işlemleri içerir. Bu sürecin etkin yönetimi, her türlü malzemenin ve ürünün doğru zamanda, doğru yerde ve doğru koşullarda hazır bulunmasını sağlayarak hayati bir rol oynar. Lojistik, bu nedenle ticaretin ve günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. 

Lojistik, üretim yerinden tüketiciye ulaşana dek ürünlerin akıcı ve en düşük maliyetle nakledilmesi ve saklanması işlemlerini planlama ve gerçekleştirme işlemidir. Lojistik faaliyetlerinin esas amacı, müşteri ihtiyaçlarının zamanında ve ekonomik bir şekilde sağlanmasında kritik bir rol oynamasıdır. 

Lojistik Nedir?

Lojistik, malzeme veya ürünlerin doğru miktar, doğru zaman, doğru yerde ve doğru durumda, doğru fiyatla hedefine ulaşmasıdır. Lojistik yönetimi, tedarik zinciri boyunca mal akışını ve depolanmasını, talep edilen noktaya kadar olan sevkiyatını kapsar. Bu süreç, verimliliği artırma ve maliyetleri düşürme amaçlarını taşırken, müşteri memnuniyetini maksimize etmeyi hedefler. Kısacası, lojistik; üretimden tüketime kadar olan süreçte malzemelerin, ürünlerin ve hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde hareket etmesini sağlayan kritik bir işlevdir. 

Lojistiğin Tarihsel Gelişimi

Lojistiğin tarihsel gelişimi, yaklaşık 5000 yıldır küresel gelişmelerde önemli bir rol oynamaktadır. Antik Mısır’dan başlayarak, piramitlerin inşası gibi muazzam projelerde lojistikte önemli adımlar atıldı. Bu, büyük ölçekteki organizasyon ve koordinasyonun ilk örneklerinden biriydi ve lojistiğin temellerinin ne kadar eskilere dayandığını göstermektedir. Zaman içinde, lojistik alanında kaydedilen ilerleme örnekleri, sadece karada yapılan taşımacılığın ötesine geçmiş, deniz yoluyla yapılan taşımacılıkta önemli yenilikler görülmüştür. 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, deniz kargo konteynerinin icadı lojistiğin yüzünü tamamen değiştirdi. Bu yenilik, global ticaretin kolaylaşmasını sağlayarak küresel ekonomide büyük bir dönüşüm yarattı ve yeni hizmet olanaklarını beraberinde getirdi. Böylece lojistik, geçmişten günümüze kadar sürekli bir gelişim içinde olup, ekonomik ve sosyal yaşamda vazgeçilmez bir unsura dönüşmüştür.

Lojistik Ne İş Yapar?

Lojistik, işletmelerin tedarik zincirini verimli şekilde yönetebilmesi için kritik bir operasyonel yapı sunar. Peki lojistik işi tam olarak neyi kapsar? Lojistik; ürünlerin üretim noktasından depolara, oradan dağıtım merkezlerine ve son olarak tüketiciye ulaştırılmasına kadar tüm süreci planlar, organize eder ve kontrol eder. Bu süreç yalnızca taşıma faaliyetinden ibaret değildir; depolama, paketleme, envanter yönetimi, yük planlama, sipariş takibi ve rota optimizasyonu gibi pek çok aşamayı bünyesinde barındırır. Doğru yönetildiğinde, tedarik zinciri boyunca zaman kayıpları azalır, maliyet avantajı sağlanır ve müşteri memnuniyeti artar.

Bir diğer önemli unsur ise lojistik taşıma süreçleridir. Taşınacak ürünün niteliğine göre karayolu, denizyolu, havayolu veya demiryolu seçenekleri kullanılır. Bu aşamada ürün güvenliğinin sağlanması, taşıma belgelerinin hazırlanması ve yükün doğru koşullarda sevk edilmesi lojistiğin temel sorumlulukları arasındadır. Aynı zamanda lojistik hizmeti, firmaların rekabet gücünü artıran stratejik bir araçtır. Zira hızlı teslimat, düşük hasar oranı ve şeffaf takip sistemleri, markaların hem maliyetlerini optimize eder hem de sektörde güçlü bir konuma ulaşmasını sağlar.

Lojistiğin Şirketler İçin Önemi

Modern iş dünyasında lojistik, yalnızca bir taşıma faaliyeti değil; verimlilik, maliyet avantajı ve operasyon yönetimi açısından işletmelerin yapı taşlarından biridir. Bu kapsamda lojistiğin önemi, şirketlerin tedarik zincirindeki kırılgan noktaları güçlendirmesi ve ürün akışını kesintisiz hale getirmesiyle doğrudan ilişkilidir. Lojistik süreçlerinin etkin yönetilmesi, stok maliyetlerini azaltır, sevkiyat hızını artırır ve teslimat sürelerini optimize eder. Böylece işletmeler hem müşteri beklentilerini karşılar hem de operasyonel performanslarını yükseltir.

Kurumsal ölçekte faaliyet gösteren bir lojistik şirketi, üretimden dağıtıma kadar her aşamada işletmelere profesyonel çözümler sunar. Stratejik lojistik planlaması sayesinde şirketler riskleri azaltır, süreçlerini standartlaştırır ve sürdürülebilir büyüme sağlar. Ayrıca, küreselleşen ticaret ortamında hızlı teslimat ve düşük maliyet artık rekabetin temel unsurlarıdır. Lojistik bu noktada firmaların pazar payını genişletmesine, uluslararası ticarette daha güçlü bir konuma ulaşmasına ve kaynaklarını daha verimli yönetmesine olanak tanır. Sonuç olarak, lojistik; şirketlerin hem bugünkü performansını hem de gelecekteki rekabet gücünü doğrudan belirleyen vazgeçilmez bir unsurdur.

Lojistiğin Alanları Nelerdir?

Lojistik, mal ve hizmetlerin başlangıç noktasından tüketim noktalarına kadar olan akışını planlama, uygulama ve kontrol etme sürecini ifade eder. Bu süreç, günümüz globalleşen dünyasında her geçen gün daha da önem kazanmakta, farklı alanlarıyla birlikte sektörel sınırları zorlamaktadır.

Nakliye ve Fiziksel Dağıtım: Lojistiğin temel taşlarından biri olup, malzemenin bir noktadan diğerine güvenli ve etkili bir şekilde taşınmasını kapsar.

Tedarik Zinciri Yönetimi: Ham maddenin ürüne dönüşümünden, son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan süreçlerin bütünleşik bir şekilde yönetilmesidir.

Stok yönetimi: Depolama ve paketleme gibi fonksiyonlar da lojistik faaliyetlerinin vazgeçilmez parçalarıdır.

Uluslararası Lojistik: Farklı ülkeler arası mal hareketlerini içerirken, üçüncü taraf lojistik (3PL) hizmetleri, lojistik operasyonlarının dış kaynak kullanımını ifade eder.

Entegre lojistik Hizmetleri: Tedarik zincirinin tüm aşamalarını kapsayan geniş bir lojistik yönetimini temsil eder. 

Askeri Lojistik: Savunma sektöründe stratejik malzeme, personel ve hizmetlerin yönetilmesine olanak tanır.

Her biri kendine özgü dinamiklere ve zorluklara sahip bu alanlar, lojistiğin çok yönlü ve dinamik bir disiplin olduğunu kanıtlar niteliktedir. 

• Uluslararası Lojistik
• Üçüncü Taraf Lojistik
• Entegre Lojistik
• Nakliye
• Stok Yönetimi
• Depolama
• Askeri Lojistik
• Bilgi Lojistiği
• Üretim Planlama
• Depo ve Antrepo Hizmetleri

Lojistikte Kullanılan Taşımacılık Yöntemleri

Lojistik sektörü, ürünlerin doğru zamanda doğru noktaya ulaştırılmasını sağlamak için çok çeşitli taşıma modelleri kullanır. Bu süreç, tedarik zincirinin sürdürülebilirliği ve verimliliği açısından büyük önem taşır. Modern işletmeler, operasyon süreçlerini optimize ederken hem maliyet avantajı elde etmek hem de teslimat sürelerini kısaltmak için farklı lojistik faaliyetler kapsamında en uygun taşıma şeklini belirler. Ürünün cinsi, teslim süresi, mesafe, güvenlik ihtiyacı ve maliyet gibi parametreler, yöntemin seçilmesinde belirleyici olur. Bu doğrultuda lojistikte taşıma yöntemleri işletmelere esneklik sunar ve küresel ticaretin temel yapı taşlarından biri haline gelir.

Lojistikte kullanılan taşımacılık yöntemleri şöyledir:

• Karayolu Taşımacılığı: En esnek yöntemdir; kapıdan kapıya teslim imkânı sunar. Kısa ve orta mesafelerde maliyet-etkin çözümler sağlar.
• Denizyolu Taşımacılığı: Büyük hacimli yüklerde en ekonomik seçenektir. Uluslararası ticarette konteyner taşımacılığının ana omurgasını oluşturur.
• Havayolu Taşımacılığı: En hızlı yöntemdir; yüksek değerli veya bozulabilir gıda ürünlerinde tercih edilir. Küresel pazarlara hızlı erişim sağlar.
• Demiryolu Taşımacılığı: Sabit hatlar üzerinden yapılan güvenli taşıma modelidir. Ağır yüklerde yüksek kapasite ve düşük maliyet avantajı sunar.
• Intermodal / Multimodal Taşımacılık: Birden fazla taşıma türünün entegre kullanılmasıdır. Verimliliği artırır, maliyetleri düşürür ve sürdürülebilir taşımayı destekler.

Lojistiğin Şirketlere Sağladığı Avantajlar

Günümüz rekabet ortamında lojistik, işletmelerin operasyonel başarısını doğrudan etkileyen stratejik bir unsurdur. Profesyonel yönetilen bir sistem, tedarik zinciri boyunca verimliliği artırır, maliyetleri düşürür ve müşteri memnuniyetini güçlendirir. Profesyonel bir lojistik firması ile çalışmak, işletmelerin hammadde tedariğinden ürün teslimine kadar tüm süreci kontrol altında tutmasını sağlar. Bu yapı, yalnızca operasyonel akışı iyileştirmekle kalmaz; aynı zamanda işletmelerin büyüme stratejilerini destekleyen güçlü bir rekabet avantajı yaratır. Dolayısıyla lojistiğin avantajları, şirketlerin hem kısa hem de uzun vadeli başarılarında kritik rol oynar.

Lojistiğin işletmelere sağladığı avantajlar şu şekildedir:

• Maliyet Optimizasyonu: Depolama, taşıma ve stok yönetiminin doğru planlanması operasyon giderlerini büyük ölçüde azaltır.
• Daha Hızlı Teslimat Süreçleri: Optimize edilmiş rota ve taşıma yöntemleri ile sevkiyat hızlanır, müşteri memnuniyeti artar.
• Stok ve Envanter Yönetimi: Doğru lojistik altyapısı, gereksiz stok yükünü ortadan kaldırır ve nakit akışını güçlendirir.
• Operasyonel Şeffaflık: İzlenebilirlik sistemleri sayesinde sipariş süreçlerinin her adımı kontrol altında tutulur.
• Küresel Rekabet Gücü: Etkili lojistik çözümleri, firmaların uluslararası pazarlara daha kolay açılmasını sağlar.
• Daha Az Hasar ve Kayip: Profesyonel taşıma teknikleriyle ürün güvenliği artar, hasar oranları düşer.

Lojistiğin Küresel Ekonomideki Rolü

Modern ticaretin temelini oluşturan lojistik, ülkeler arası mal ve hizmet akışını mümkün kılan en kritik sistemlerden biridir. Küreselleşen dünya ekonomisinde hızlı, güvenilir ve düşük maliyetli taşımacılık, uluslararası rekabetin belirleyici unsurları arasında yer alır. Bu nedenle lojistiğin ekonomide rolü, ticaret hacminin büyümesi, işletmelerin küresel pazarlara açılması ve ülkelerin ekonomik kalkınma düzeyinin artması açısından son derece önemlidir. Etkili planlanmış bir lojistik altyapısı; limanlar, hava kargo merkezleri, demiryolu hatları ve akıllı depolar gibi geniş bir sistemin uyum içinde çalışmasını gerektirir.

Küresel ticaretin hacmi arttıkça global lojistik ağları daha da gelişmiş, ülkeler arasında ekonomik iş birliklerinin güçlenmesini sağlamıştır. Bu süreçte lojistik taşımacılık, ham madde tedariğinden nihai ürün dağıtımına kadar dünya ekonomisinin görünmez omurgası hâline gelmiştir. Lojistik sadece ürün taşımakla kalmaz; küresel tedarik zincirinin sorunsuz işlemesini destekler, ülkeler arası ticarette maliyetleri azaltır, üretim ve tüketim dengelerini optimize eder. Bu nedenle lojistik, modern ekonomilerin sürdürülebilir büyümesinde vazgeçilmez bir stratejik yapı olarak konumlanmıştır.

Lojistik Maaşları Ne Kadar?

Lojistik sektörü, küresel pazarda sürekli büyüyen ve gelişen bir alan olarak dikkat çekiyor. Gerek üretimden tüketicilere ulaşana kadar olan süreçte gerekse de tedarik zincirinin her aşamasında önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle, lojistik alanında faaliyet gösteren profesyonellerin maaşları da merak konusu oluyor. İşe ilk adım atanlardan, sektörde uzun yıllardır deneyim kazanmış profesyonellere kadar birçok farklı pozisyon ve tecrübe seviyesi mevcut. 

Küresel Lojistik ve Tersine Lojistik Nedir?

Küreselleşen dünya ekonomisi, işletmelerin yalnızca ülke içinde değil, uluslararası pazarlarda da rekabet edebilmesini zorunlu kılmıştır. Bu noktada küresel lojistik, üretimden depolamaya, dağıtımdan müşteri teslimatına kadar tüm süreçlerin dünya çapında planlanmasını ve yönetilmesini ifade eder. Küresel lojistik, tedarik zincirinin farklı ülkelerdeki operasyonlarla uyumlu çalışmasını sağlar; maliyetleri optimize eder, teslimat sürelerini kısaltır ve uluslararası ticarette standartlaşmayı mümkün kılar. Özellikle konteyner taşımacılığı, küresel depolama merkezleri, uluslararası gümrük prosedürleri ve multimodal taşıma altyapıları bu yapının temel unsurları arasında yer alır. İşletmeler, doğru yönetilmiş bir küresel lojistik ağı sayesinde hem geniş pazarlara erişebilir hem de üretim ve dağıtım süreçlerini daha stratejik şekilde konumlandırabilir.

Bununla birlikte modern tedarik zincirinin önemli parçalarından biri olan tersine lojistik, ürünlerin müşteriden üretici veya dağıtım merkezine geri dönmesini kapsayan süreçleri ifade eder. İade, geri dönüşüm, yeniden kullanım, tamir veya yenileme gibi operasyonlar tersine lojistiğin ana bileşenleridir. E-ticaret sektörünün büyümesiyle birlikte iade oranlarının artması, tersine lojistik yönetimini her zamankinden daha kritik hâle getirmiştir. Bu süreç hem maliyet kontrolü hem de sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşır; zira iade edilen ürünlerin verimli şekilde yönetilmesi, hem kaynak israfının önüne geçer hem de işletmeler için operasyonel avantaj sağlar. Doğru uygulanan tersine lojistik, marka itibarını güçlendirirken müşteri memnuniyetini de doğrudan artırır.